Acele İşten Hayır Gelmez, Erken Boşalma!

Acele İşten Hayır Gelmez, Erken Boşalma!

  

Cinsellik keyifli, zevkli bir oyunsa penis ve vajina birer oyuncu, oyunu kurgulayan ve yöneten ise beyin ve vücudumuzun diğer duyu organlarıdır. Oyuncular oyunun senaryosuna sadık kalması gerekirken kimi zaman kendi başlarına hareket ederler ve oyunun bütünlüğünü bozarlar. Zevk ve haz alınması gereken durum anlamsız ve kötü hissettiren bir şekle dönüşür, ahenk bozulur.

Özellikle erkeklerde ülkemizde hiç de azımsanmayacak bir çoğunlukta yaşanan bu kontrolsüz durum (Erken Boşalma) zevkin yerini utanç, küçük düşme ve yetersizlik gibi duygulara bırakır.

Erken boşalma nedir?

Erken boşalma sürekli olarak ya da yineleyici bir biçimde, çok az bir cinsel uyarılma ile kişinin istemesinden önce, vajinaya girmeden önce, girer girmez ya da hemen sonra boşalmanın olması’ seklinde tanımlanmaktadır. Ancak tanı koyarken klinisyenin, hastanın yaşı, cinsel partnerin yeni olup olmadığı, cinsel etkinliğin sıklığı, düzenliliği ve süresi gibi uyarılma evresini etkileyen faktörleri göz önünde bulundurması gerekmektedir.

Erken boşalma bozukluğunun net bir tanımlamasının halen yapılmadığını, ancak “erken” kelimesi ile ifade edilenin cinsel tepki döngüsünün plato evresinin kısa sürmesine vurgu yapıldığını belirtmek gerekir. Orgazm hızlıdır. Dolayısı ile erkek, boşalma refleksi üzerindeki iradi kontrolü öğrenememiş ya da kaybetmiştir ve uyarılır uyarılmaz orgazma erken ulaşmaktadır.

Obler, vajinal girişten itibaren iki dakikadan kısa sürede boşalmayı kriter olarak belirlemiştir. Kilman ve Auerbach vajinal girişten boşalmaya kadar 5 dakikalık bir süreyi ölçüt almayı ve süre ile birlikte kadının orgazm olup olmadığını da araştırma raporlarında belirtmeyi önermişlerdir. Bu tanımlardan anlaşılacağı üzere, erken boşalmanın tanımlamasında vajinal giriş ile boşalma arasındaki süre, partnerin orgazmından önceki boşalma yüzdesi, giriş-çıkış sayısı gibi çeşitli niceliksel kriterler belirlenmeye çalışılmıştır. Ancak Kaplan bu tür nicel tanımlamaların yetersiz olduğunu, sürenin değil boşalma refleksi üzerindeki istemli kontrolün olmamasının burada önemli olduğunu vurgulamıştır. Erken boşalan kişilerin erken boşalma süreleri çok farklılık gösterebileceğinden ve partner tepkisi kriteri de bu sebeple çok farklılıklar gösterebileceğinden, “erken boşalma” yetersiz bir tanımlama olmaktadır.

 

Erken Boşalmanın Tipleri:

Metz ve McCarthy 9 tip erken boşalma tanımladı. Keçe, bunlara 3 tip daha ekledi. 4’ü fiziksel nedenli, 7’si psikolojik ya da bilişsel nedenli ve 1 tanesi de diğer bir cinsel fonksiyon bozukluğunun eşlik ettiği karışık tip olmak üzere 12 tip erken boşalma tanımlandı.

1-Özgüven eksikliğine bağlı erken boşalma

2-Psikolojik streslere bağlı erken boşalma

3-Karışık tip erken boşalma

4-Psikoseksüel beceri eksikliğinden kaynaklanan erken boşalma

5-Nörolojik sisteme bağlı erken boşalma

6-Bilinçdışı çatışmalara bağlı erken boşalma

7-Psikolojik sisteme bağlı erken boşalma

8-fiziksel hastalığa bağlı erken boşalma

9-Fiziksel yaralanmaya bağlı erken boşalma

10-İlacın yan etkisine bağlı erken boşalma

11-İlişki stresine bağlı erken boşalma

12-Mahremiyet eksikliğine bağlı erken boşalma (Metz ve McCarthy 2003; Keçe 2012)

 

Erken Boşalmanın Nedenleri:

Kinsey premature ejakulasyonun oluşumuna ilişkin, sorunu cinsel ilişki sıklığının azlığına bağlamaktadır. Kaplan’a göre defekasyon, miksiyon gibi diğer biyolojik işlevler üzerinde denetimin öğrenilmesi gibi, erken boşalmada da benzer bir süreç islemekte ve kişi geribildirim duyumlarını yani orgazm duyumlarını algılayabildiğinde denetim kontrolünü öğrenilebilmektedir. Boşalma süresinin alkol, ilaç, kondom, anestol pomad ya da sprey gibi maddeler ile uzatılması boşalmayı geciktirmemekte, sadece uyarılmayı geciktirmektedir. Dolayısı ile uyarılma belli bir düzeye ulaştığında boşalma denetimsiz bir şekilde meydana gelmektedir.

Kişi boşalmak üzere olduğunu uygun zamanda fark etmeyi öğrendiğinde boşalmayı erteleyebilir. Bunun yanı sıra erken boşalma sorunu olan erkeklerde belirli bir düzeyde kaygı da yaşanmaktadır.

Çiftlerin erken boşalma olup olmayacağına odaklanması, cinsel yaşamlarında penis vajina birleşmesine odaklanmaları, kaygının daha da artmasına ve sorunun sürmesine etkide bulunabilmektedir.

Cinsel eylem ile iliskili anksiyetenin yanı sıra cinsel suçluluk, geçmişte yer alan ebeveyn-çocuk çatılmasının olması, kişilerarası ilişkilerde aşırı duyarlılık, cinsel performans ile ilgili aşırı mükemmeliyetçilik ya da gerçek olmayan beklentilerin olması diğer psikolojik faktörler arasında yer almaktadır. Ayrıca cinsel deneyimsizlik, kadına yönelik agresyon, saldırganlık ve öfke gibi duygularının olması, kaygılı kişilik yapısının olması diğer psikolojik etkenler arasında sayılmaktadır. Bunların yanı sıra olumsuz kültürel koşullamaların sonucunda da erken boşalma gelişebildiği, özellikle cinsel eylemin çabuk bitmesini isteyen fahişelerle olan ilk cinsel deneyimlerin ya da utanç verici olabilecek ortamlarda (oda arkadaşlarıyla paylaşılan ev gibi) yaşanılan cinsel deneyimlerin, erkeği hızla orgazma ulaşmaya koşullayabileceği belirtilmektedir. Bunun yanı sıra stresli, kötü kişilerarası iletişimlerin olduğu evliliklerde, bozukluğun şiddeti artabilmektedir.

 

Erken Boşalmanın Sıklığı:

Erken boşalma ülkemizde erkeklerde en sık görülen cinsel işlev bozukluğudur ve her 10 erkekten 7’sinde erken boşalma görülmektedir (Keçe, 2012).  Davison ve Neale (2004) erken boşalma sorununun her sosyoekonomik düzeyden erkekte görülebildiğini bildirmişlerdir. Ancak Sadock (2007) erken boşalmanın günümüzde düşük eğitim seviyesinde olan erkeklere göre yüksek eğitimli erkeklerde, daha fazla oranda görüldüğünü rapor etmiştir. Bu durumu da yüksek eğitimli erkeklerin partner doyumunu düşünmelerine bağlamaktadır.

Malatesta ve Adms (1984), cinsel terapiye gelen erkeklerin %60’ının erken boşalma sorunu bulunduğunu belirtmektedir. Metz ve arkadaşları (1997), erken boşalmanın en yaygın erkek cinsel işlev bozukluğu olduğunu ve deneysel ölçümlerin beş çalışma için %0’dan %77’ye uzandığı sonucuna varmışlardır. En yüksek ölçüm %77 ile kuzey Hindistan popülasyonundan elde edilmiştir.

Erken boşalan erkeklerin ortak özellikleri:

Günlük yaşam davranışları cinsellikle yakından ilişkilidir. Cinsel hayatı normal, sağlıklı olan erkekler kendini daha güçlü, özgüvenli, başarılı hissederler.

Erken boşalma sorunu yaşayanların bir çok ortak özellikleri vardır;

Boşalma için aceleci olurlar,

Geçmiş cinsel performanslarından utanç duyarlar,

Partnerlerinin yaşanan cinsellikten haz almadığını endişesi taşırlar,

Duyulara ve dokunmanın verdiği hazza odaklanmazlar,

Cinsel açıdan kendilerine güvenmezler,

Cesaretleri eksiktir,

Hızlı yemek yerler,

Hızlı araba kullanırlar,

Hızlı konuşurlar,

Her konuda aceleci ve sabırsız davranırlar,

Çabuk sinirlenirler,

Stresli ve gergindirler,

Kontrolsüz davranışları vardır,

Çabuk güvenirler ya da güven duymada zorlanırlar,

Kaygılı ruh halleri vardır,

Çocukluklarında babalarıyla sorunları vardır,

Çocukluklarında altlarına ıslatmışlardır,

Genellikle eğitim düzeyleri yüksektir…

 

Erken Boşalmanın tedavisi:

Erken boşalma hem çok kolay hem de çok zor tedavi edilebilen nadir hastalıklardan biridir. Eğer neden; yanlış öğrenme veya bilişsel çarpıtmalara bağlı ise tedavi çok kolaydır. Ancak bilinçdışı çatışmalara, kişilik bozukluğuna ve ilişki sorunlarına bağlı ise tedavi zordur. Tedavi bazen zaman alabilir, haftalarca sürebilir.  Sabırlı olmak ve tedavinin uzun süreceğine inanmak gerekir. Erken boşalmanın tedavisinin önündeki en büyük engel aceleci tutumdur. Erkek acele ettikçe, erken boşalmanın tedavisi de zorlaşır.

Tedavide ilk aşama “neden” kaynaklandığının ortaya çıkarılmasıdır. Sonrasında, ilişkisel sorunların çalışılması, endişelerin giderilmesi, gevşeme ve rahatlamanın sağlanması, erken boşalma yaratan kişilik özelliklerinin tespit edilerek yerine daha olumlu davranışların öğretilmesi, sık cinsel ilişkide bulunarak gerilimin azaltılması, aşk oyunları ile rahatlamanın ve zevke odaklanmanın sağlanması ve kontrolün ele alınmasıyla sonlandırılır.

Boşalma denetiminin öğrenilmesi küçük ve büyük tuvaleti kontrol etmeye benzer. Tıpkı çocukların tuvalet alışkanlığı kazanması gibi. Kontrolü bozan etkenler ortadan kalktıktan sonra denetim altına almayı öğrenme kolaylaşır. Mutlaka düzenli bir cinsel hayat gerekir.

 

Feyzullah ALPMAN

Uzm. Klinik Psikolog/Psikoterapist

 

Kaynaklar:

·         Kaplan, H.S.: The New Sex Therapy: Active Treatment of Sexual Dysfunctions. New York, Brunner/Mszel, 1974

·         McCarthy, Barry, Emily McCarthy:  Rekindling Desire, New York, Brunner/Routledge, 2003

·         Keçe, C.:Erken Boşalma’nın Üstesinden Gelmek, Ankara, Pusula Yayınevi, 2012

·         Lo Piccolo, J., Stock, W.E.: Treatment of Sexual Dysfunction. J. Consult. Clin. Psychol., 54(2): 158-167, 1986.

·         Masters, W.H., Johnson, V.E.: Human Sexual Response. Boston, Little Brown Co, 189-191, 1966.

·         Sadock, V.A.: Normal Human Sexuality and Sexual Dysfunction, (Eds) H.I. Kaplan, B.J. Sadok, Comprehensive Textbook of Psychatry-VIII. Baltimore, Williams and Wilkins, 1577-1608, 1999.